|
|
|
|
| |
AhmetYetimoglu-BirCinarinArdindan |
|
| |
B İ R Ç I N A R I N A R D I N D A N
İnsanın kıymeti ne hikmetse, öldükten sonra daha iyi anlaşılıyor. Bunu herhalde Cenab-ı Allah'ın bir hikmeti olarak kabul etmek lazım. Bu satırları son derece yoğun işlerimin arasında sırf vefa borcumu eda etmek için yazıyorum.
Rahmetli Rauf DENKTAŞ'ın aramızdan ayrılışı ve bugün defnedilişi sebebiyle bir kaç gündür herkes bir şey söyleyip, yazılar yazmaktadır. Ben de kendisiyle yüz yüze görüşme şerefine ulaşmış birisi olarak bir kaç satır karalmak gereğini duydum.
Ben 1977 - 1979 yıllarında görevim icabı Kıbrıs'ta bulundum. Rahmetlinin kendisiyle 1979 yazında ayaküstü de olsa bir söyleşimiz oldu. Bende bıraktığı intiba kelimenin tam anlamıyla bir lider olduğu ve her şeyini KIBRIS davasına adadığıdır.
Onca müdahalelere ve mücadelelere rağmen çizgisinde en küçük bir sapma göstermeden son nefesini vermiş olması, O'nun davasına ne denli sahip olduğunun en bariz göstergesidir. Döneminde Anavatan'da görev yapanların sert zeminde slalom yaptıkları düşünülürse, O'nun oynak zeminde dimdik durması şapka çıkartılacak bir durumdur.
Her lider gibi sağlığında kendisinin yeterince anlaşıldığını söylemek değildir. Başta Anavatan olmak üzere tüm dünya O'na layık olduğu değeri verdiklerini söyleyemem. Bu nedenden dolayı da bugün cenaze törenine katılmak için sıraya girenlerin biraz da günah çıkartmak için orada bulunacaklarını düşünüyorum.
Bunca mücadelesine, özverisine ve katlandığı meşakkatlere diyecek bir şey bulamayız. Ancak Sinop'lu Diyojen'in "Gölge etmesinler başka bir şey istemem" sözünü söyleyemediği için hamleleri hep engellenen bir lider olarak tarih sahnesindeki yerini aldı. 15 Kasım 1983 de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan ettiğinde bir başka rahmetli TURGUT ÖZAL dahi yeni oluşuma sıcak bakmamıştı. Belki Rahmetli ÖZAL'ın yaptığı dışa karşı bir tavır olarak değerlendirilebilirdi, ama 2005 yılında ANNAN planına karşı tavır aldığı zaman en büyük darbeyi mevcut iktidardan almıştı. Aradan geçen 7 sene içerisinde ANNAN planının ne olduğu, daha doğrusu ne olmadığı anlaşıldı, ama iş işten geçmişti. Rumların kabul etmediği sözüm ona çözüm planını biz kabul etmek zorunda kalmış, masada zaten çok zayıf kozlarla mücadele eden Rahmetli DENKTAŞ'ı yüz üstü bırakmıştık.
Yukarıda belirttiğim gibi belki de iktidar başta olmak üzere tüm Devlet Ricali bugün günah çıkartma gayesiyle tam takım cenazede hazır bulunacaklarını açıkladılar. Şimdi bunların hepsine şu soruyu sormak lazım!
Rahmetli yıllarca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı yaptı. Hangi karşılamada kendisini bir Devlet Başkanı olarak muhatap aldınız. Esenboğa Havalimanına DışişleriBakanı veya Kıbrıs'tan sorumlu Devlet Bakanı seviyesinin üzerinde bir protokollen karşılama yaptınız mı? Nerede kaldı sizin KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ'ni tanımanız. En babayiğidiniz vali seviyesindeb görüp öyle muamele ettiniz. Bir cumhurbaşkanı olarak havaalanında veya Çankaya'da Devlet törenini çok gördünüz. Rahmetli DENKTAŞ bugün Hakk'a yürüyor. Keşke sizlere, "burada ne işiniz var" diyebilseydi.
O, politikacı, Devlet Adamı olduğu kadar halkının da adamıydı. Hemen hiç kimse O'nun gururundan, kibrinden söz edemez. KKTC'nin manevi liderşi Nazım KIBRISİ Hazretlerinin kendisi için söylediklerini bizzat işitmiş birisi olarak kanaatimce Rahmetli DENKTAŞ son derece inançlı ve bu inançlarında da samimi birisiydi.
Ebediyete uğurlandığı bugünde kendisini yakından görmüş birisi olmanın şerfini ve gururunu taşıyorum. Ruhu şad olsun!...
Selam ve muhabbetle...
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
