MERHABA MUHTEREM OKUYUCULARIM;
Bugünkü yazımı halen idrak etmekte olduğumuz "Çanakkale Zaferi Haftası" münasebetiyle "Çanakkale Şehitlerine" atfediyorum.
Yolumuz düşer de Çanakkale Boğazından geçerseniz milli şair Necmettin Halil ONAN'ın
"DUR YOLCU! Bilmeden Gelip Bastığın Bu Toprak Bir Devrin Battığı Yerdir." dizeleriyle karşılaşırsınız.
Evet, orada bu kutsal toprakların uğruna bir devir batmış, yeni bir devir açılmıştır. Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin doğmasına vesile olan bu savaşın ve kazanılan zaferin bizim tarihimiz kadar, insanlık tarihi için de çok büyük önemi vardır.
Resmi kayıtlara 250.000 olarak geçen ancak gerçekte 500.000 den az olmayan şehidimizin canı pahasına kazanılan bir zaferdir bu!...
Ben tarihçi değilimm. İddialı konuşmayı da sevmem. Ancak Çanakkale'de verilen zayiatın 250.000'in çok üzerinde olduğu konusunda herhangi bir tereddütün olmayacağı kanaatindeyim. Zira savaşlarda resmi zayiat dediğimiz muharebe zayiatının yanında muharebe dışı da denilen idari zayiat mevcuttur. Evinden yurdundan kopup Çanakkale yolunda can verenler, resmi kayıtlara girmeden şehit düşenler, yaralanıp cephe gerisine gönderilenler bunun dışında kalanlardır. Bunları da dikkate aldığımızda sayının 500.000 olması işten bile değildir.
Çanakkale'de herkes masumdu. Çanakkale'de herkes kelimenin tam anlamıyla melekler kadar günahsızdı. hiçbir art düşünceleri yoktu. Vatan için Allah yolunda ölünecek denildi, ölündü...
Çanakkale'de şehit olan ve bugüne kadar hiçbir yerde yayımlanmayan Boyabatlı Ömer'in cebinden çıkan oldukça akıcı ve etkileyici şiirinin 2 bendini sizlerle paylaşmak istedim. tamamen saf bir Anadolu gencinin duyguları olmasından dolayı bende iz bırakan dizeler şöyle:
Kurşunlar atıldı düşmana karşı,
Şehitle buldular göklerde arşı
Gaziler döktüler hep sevinç yaşı
Bugün bizden Vatan razı olacak
Nefer şehid, ordu gazi olacak
Düşmanın gür sesli büyük topları
Delik deşik etti toprağı yarı
Korkak Frenkler'in yokmuş hiç arı
Bugün bizden Vatan razı olacak
Nefer şehid, ordu gazi olacak.
Evet nefer şehid, ordu gazi olacak! Gerisi teferruat olarak kalacak. Onların kişisel düşünceleri, paylaşılamaycak malları, sağ sol diye saplantıları yoktu. Allah yolunda vatan uğrunda can verdiler. Aynı ülküyü paylaşanları da kardeş bildiler.
Şimdi vatan dediğimiz bir toprak üzerinde yaşıyorsak, vatansızlık zilletinden uzaksak bunu O şehitlere borçluyuz. Üzerimizde hakları var. Bu hakkı ancak ülkemizi muhasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartırsak ödeyebiliriz. Bunu için de aramıza tefrika sokmadan çalışmak, çalışmak, çalışmak gerekecektir.
Selam ve muhabbetle...
|